Düşündüm, düşündüm, düşündüm... Ne yazayım diye. Boş dönmemiş olayım. Biloğumdaki birsyazıyı paylaşayım istedim.
İsan kendi itibarını düşünüyorsa ağzından çıkan cümlelere dikkat etmek zorundadır. Günlük yazmak gibi blogda da özel sayılabilecek duygu ve düşüncelerinizi yazmak konumunda kalabiliyoruz. Günlük yazmak daha somut oluyor. İsmin cismin ortaya dökülebiliyor. Fakat blog yazmak sanal bir eylemdir. Çünkü rumuzlarla kimlik kullanabiliyoruz. Belki de özel durumların irdelenmesi, farklı kimlik ve kişiliklerden yorum alınmsı, özgürce değerlerin tartışılması ve tartılmsına şahit olabiliyoruz. Adını ve sadını bilmediğimiz, ama yazılarından bir değer olduğu anlaşılan kimliklerin, kişilikleri de aynı zamanda ortaya dökülebiliyor. Bize düşen, iyiniyetli ve gerçekten kulağımıza altın bir küpe olarak takabileceğimiz öğütleri de alabilmiş olmamızdır.
Profösör rumuzuyla burda yazan blogdaş da bir nevi sanal dosttur. Fakat sanal da iyi bir dost olması, reelde kötü bir insan olduğu anlamına gelemez. Zaten buraya yazan blogdaşlar kendinden önce karşısındakini düşünebiliyorsa, karşı taraf bu samimiyeti hissedecektir. Belki de reeldeki arkadaşlardan görmediği iyi niyeti, samimiyeti, yardımlaşmayı, dayanışmayı ve paylşmayı blogdaşlarından görebilecektir. Blog yazarlığı ve blog dostluğu çok önemlidir. Blog yazarlığı ve paylaşımı da önemlidir. Bu bir lütuftur aslında.
Bazen kendini çıkmaz bir sokakta hissedebilirsin, bazen öyle sıkıntılar yaşarsın ki bütün duvarlar üzerine yıkılır. Blog dostluğu seviyeli olduğunda, kendine güven ve huzur gelir. Aşamayacağın ve çözemeyeceğin sorun yoktur aslında. Bütün tılsım buradadır.
1 yorum:
Düşündüm, düşündüm, düşündüm... Ne yazayım diye. Boş dönmemiş olayım. Biloğumdaki birsyazıyı paylaşayım istedim.
İsan kendi itibarını düşünüyorsa ağzından çıkan cümlelere dikkat etmek zorundadır. Günlük yazmak gibi blogda da özel sayılabilecek duygu ve düşüncelerinizi yazmak konumunda kalabiliyoruz. Günlük yazmak daha somut oluyor. İsmin cismin ortaya dökülebiliyor. Fakat blog yazmak sanal bir eylemdir. Çünkü rumuzlarla kimlik kullanabiliyoruz. Belki de özel durumların irdelenmesi, farklı kimlik ve kişiliklerden yorum alınmsı, özgürce değerlerin tartışılması ve tartılmsına şahit olabiliyoruz. Adını ve sadını bilmediğimiz, ama yazılarından bir değer olduğu anlaşılan kimliklerin, kişilikleri de aynı zamanda ortaya dökülebiliyor. Bize düşen, iyiniyetli ve gerçekten kulağımıza altın bir küpe olarak takabileceğimiz öğütleri de alabilmiş olmamızdır.
Profösör rumuzuyla burda yazan blogdaş da bir nevi sanal dosttur. Fakat sanal da iyi bir dost olması, reelde kötü bir insan olduğu anlamına gelemez. Zaten buraya yazan blogdaşlar kendinden önce karşısındakini düşünebiliyorsa, karşı taraf bu samimiyeti hissedecektir. Belki de reeldeki arkadaşlardan görmediği iyi niyeti, samimiyeti, yardımlaşmayı, dayanışmayı ve paylşmayı blogdaşlarından görebilecektir. Blog yazarlığı ve blog dostluğu çok önemlidir. Blog yazarlığı ve paylaşımı da önemlidir. Bu bir lütuftur aslında.
Bazen kendini çıkmaz bir sokakta hissedebilirsin, bazen öyle sıkıntılar yaşarsın ki bütün duvarlar üzerine yıkılır. Blog dostluğu seviyeli olduğunda, kendine güven ve huzur gelir. Aşamayacağın ve çözemeyeceğin sorun yoktur aslında. Bütün tılsım buradadır.
Yorum Gönder